Sayfa 3/5 İlkİlk 12345 SonSon
47 sonuçtan 21 ile 30 arası

Konu: Saçlı deriyi tedaviye hazırlama.

  1. #21
    SaçımınDoktoru Üyesi
    Üyelik tarihi
    06.08.2014
    Mesajlar
    418
    Alıntı Kazakcemil Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Benim sözüm işin esprisi tabii ama "saç dökülmesine alternatif bakış" başlığı altında da görüşlerimi ifade ettiğim gibi ben gerek paleo diyetçilerin,gerek karataycıların ve gerekse Prof.Ahmet Aydın'ın savunduğu sıfır hububat ürünleri ve baklagil tüketimi konusunda sürekli şerhimi koydum yazdıklarım hala duruyor o başlıkta böyle düşünmemin sebebi insanoğlunun ta en başından beri avcı-toplayıcı bir hayat tarzını benmsemedikleri (elbette bu şekilde bir hayat tarzı benimseyen azmısanmaycak toplumlar vardı tarihte) günümüzde hala avcı-toplayıcı hayat tarzını yaşayan ilkel kabileler olduğu gibi amazonlarda vs.benim bildiğim kadar Hz Adem atamız toprağı işliyor ve ziraat yapıyordu buğday taa o zamandan vardı yani insanların hayatında benim itirazım özellikle karatay diyor ki bugün tükettiğimiz buğdayların kromozomu (14 iken eski buğdaylarda) 48'e çıkarıldı iyi de o zaman kavılca siyez ya da üveyik buğdayını neden tavsiye etmiyorsun vs vs bu konu çok uzar
    ayrıca şu makalede bu iddiaların doğru olmayabileceğini de belirtiyor arkadaşlar.
    https://www.karasaban.net/bugday-hakkinda-gercekler/
    Cemil hocam yanlışınızı düzeltmek istiyorum Karatay'ın kitabını okumamışsınız belli ki. Karatay kitabında buğday konusundan bahsederken sizin dediğinizi yapıyor. Tüm buğdayların zararlı olmadığına, özellikle Kastamonu civarında yetişen buğdayı , sanırım siyez buğdayı oluyor , öneriyor ancak günümüzde bunların çok zor bulunduğundan bahsediyor. Kaldı ki ben insülin direnciyle beraber gluten hassasiyetinin buna sebep oldugunu dusundugum için sağlıklı buğdayı da yemememiz taraftarıyım.

  2. #22
    Ahmey aydın baklagillerin tüketiminin haftada 2-3 ü geçmemesi gerektiğini savunuyor ms hastalarında baklagillerin diyetten dışlanmasını öneriyor daha çok. Ekşi mayalı tam budğday ekmeğinin az olmak kaydıyla tüketilebileceğini belirtiyor (sabahları daha çok). Benim okuduğum başka kaynakta da pilav ve patatesin pişip soğuduğunda direnç oluştuğunu ve bunun prebiyotik olduğunu yazıyor. Profesyonel olarak spor ile uğraşıp beslenme ile ilgilenen bazı hesaplarda da baklagil tüketiminin bu şekil önerildiğini gördüm, pirinç olarak risotto, esmer pirinç , basmati, yasmin.. Bazı hesaplarda da yine ekşi mayalı siyez unundan ekmekler de görüyorum ev yapımı. Sanırım burada önemli olan fabrikasyon mayalar yerine ekşi mayayı bir şekil hayatımıza dahil etmek. Gördüğüm paleo hesaplarında da bana göre aşırı bir et tüketimi vardı. Hayvanların nasıl koşullar altında ticari olarak yetiştirildiği belli bu kadar et tüketimi beni rahatsız ediyor. Sağlıksız geliyor. Çiftçi birisine sorduğumda akbaşak, bozbaşakın yerli tohum olduğunu söyledi sonra meksika tohumunun çıktığını daha sonra tohumların değiştiğini söyledi. Genetikleri değişip değişmediğini bilmediğini söyledi.Eskiden herkes değirmende kendi buğdayından un yaptıklarını, gündöndüden kendi yağlarını elde ettiklerini söyledi. Fıırınlarda da ekşi mayalı ekmek satıldığını söyledi. Biraz karışık bir mesaj oldu ama bende kendi çapımda araştırmalarımı burada paylaşmak istedim.

  3. #23
    Moderatör Kazakcemil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.08.2014
    Mesajlar
    2.243
    Alıntı Zer0 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Cemil hocam yanlışınızı düzeltmek istiyorum Karatay'ın kitabını okumamışsınız belli ki. Karatay kitabında buğday konusundan bahsederken sizin dediğinizi yapıyor. Tüm buğdayların zararlı olmadığına, özellikle Kastamonu civarında yetişen buğdayı , sanırım siyez buğdayı oluyor , öneriyor ancak günümüzde bunların çok zor bulunduğundan bahsediyor. Kaldı ki ben insülin direnciyle beraber gluten hassasiyetinin buna sebep oldugunu dusundugum için sağlıklı buğdayı da yemememiz taraftarıyım.
    Evet doğru okumadım zero kitabını, ben daha çok tv deki proglarını takip ettim siyezi savunuyorsa öpüp başımın üstüne koyarım ne demek.Attığım linkte var evet eski buğdaylarda da gluten alerjisi yaptığı bilgisi.
    1- Soğan-Sarımsak Suyu+Elma Sirkesi+Z.Yağı Mix
    2- Karanfil Suyu+Karbonatla durulama
    3- Ketokonazol şampuan ( haftada 2 )
    4- Destek Tedaviler: a)Scalp Masaj b)Oral Destek : Çörek otu+Kefir+Doğal Elma Sirkesi+Zerdeçal Karışımı

    13.06.2017 tarihinde güncellendi

  4. #24
    Yaklaşık 1.5 yıl paleoya yakın bir beslenme modeli uyguladım. Yaklaşık 2 yıldır da spor yapıyorum. Bu süreçte fazlaca inanarak daha sağlıklı olacağamı düşündüm. Zayıfladım Ama cildimin bozulduğunu fark ettim. Önce gluten içeren ürünleri ve laktoz içeren süt ürünlerini tamamen diyetimden çıkardım. Çünkü yeni çıkan saçma diyetlerde hep bunlar suçlanıyordu. Haliyle kalorimi karşılamak için kuruyemiş ve yağlara yöneldim. Sonuçta sivilcelerim arttı, gözeneklerim büyüdü, saçlarım cansızlaştı. Daha sonra kendim araştırmaya ve yediklerimin vücudum üzerindeki etkilerini gözlemlemeye karar verdim. Sahada da insanları beslenme alışkanlıklarına göre gözlemledim. Zeytin yağı da sağlıklı olduğuna dair pek çok araştırma var. Ama ben de androjen yönünden iyi etki etmedi. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23472458 bu araştırma da lh seviyesini ciddi şekilde artırdığını söylemiş. Lh; bph pcos gibi hastalıkların fizyopatolojisinde suçlanan bir hormon. Bu yüzden temkinli yaklaşıyorum.

  5. #25
    Alıntı denizdeniz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ahmey aydın baklagillerin tüketiminin haftada 2-3 ü geçmemesi gerektiğini savunuyor ms hastalarında baklagillerin diyetten dışlanmasını öneriyor daha çok. Ekşi mayalı tam budğday ekmeğinin az olmak kaydıyla tüketilebileceğini belirtiyor (sabahları daha çok). Benim okuduğum başka kaynakta da pilav ve patatesin pişip soğuduğunda direnç oluştuğunu ve bunun prebiyotik olduğunu yazıyor. Profesyonel olarak spor ile uğraşıp beslenme ile ilgilenen bazı hesaplarda da baklagil tüketiminin bu şekil önerildiğini gördüm, pirinç olarak risotto, esmer pirinç , basmati, yasmin.. Bazı hesaplarda da yine ekşi mayalı siyez unundan ekmekler de görüyorum ev yapımı. Sanırım burada önemli olan fabrikasyon mayalar yerine ekşi mayayı bir şekil hayatımıza dahil etmek. Gördüğüm paleo hesaplarında da bana göre aşırı bir et tüketimi vardı. Hayvanların nasıl koşullar altında ticari olarak yetiştirildiği belli bu kadar et tüketimi beni rahatsız ediyor. Sağlıksız geliyor. Çiftçi birisine sorduğumda akbaşak, bozbaşakın yerli tohum olduğunu söyledi sonra meksika tohumunun çıktığını daha sonra tohumların değiştiğini söyledi. Genetikleri değişip değişmediğini bilmediğini söyledi.Eskiden herkes değirmende kendi buğdayından un yaptıklarını, gündöndüden kendi yağlarını elde ettiklerini söyledi. Fıırınlarda da ekşi mayalı ekmek satıldığını söyledi. Biraz karışık bir mesaj oldu ama bende kendi çapımda araştırmalarımı burada paylaşmak istedim.
    Kesinlikle fazla kırmızı et tüketimi zararlıdır. Insanlar karbonhidratı azaltarak zayıfladıklarında kırmızı eti faydalı olarak görmeye başladılar. Sanıyorum ahmet aydın kolon kanserinden vefat etti. Lütfen kolon ca nın etyolojisini araştırın.

  6. #26
    Ahmet aydın'ın ölümü üzerine yazılan yazıdan anladığım kadarıyla yaşam koşulları içinde kendisi de tam anlamıyla diyete uygun bir yaşam sürememiş. Ben örneğin iki gün üst üste et yediysem ertesi gün tabağımda et görmek istemiyorum. Otoimmün hastalıkarda düşük karbonhidrat, orta protein ve yüksek yağ ile beslenmenin işe yaradığı çok örnek gördüm. Dr. Bernstein karbonhidratı hatırladığım kadarıyla 50 gr ile sınırlayan tip1 diyabet hastası kendisinin kitabını incelemek istiyorum fakat türkiye'de bulamadım. Paleo beslenirken if yaptınız mı peki ? Ahmet aydın'ın sitesinde kemik suyunun bile diyete başlarken dokunduğunu if uygulayarak sindirimlerinin daha iyiye gittiğini belirten yorum gördüm ve mantıklı geldi

  7. #27
    Dht androjen uyuşukluğu konusunu hepiniz görmüş okumuşsunuzdur. Ortaçağ'da şekerin uyuşturucu olarak kullanıldığını biliyor muydunuz? Bu iki şey alakasız mı sizce? Evet tahıl şekerdir ve uyuşturucudur. Şekeri artırır, daha çok yeme isteği doğurur, bağımlılık yapar, sersemletir. Bunların hepsi bilimsel temeli olan konular. Kırmızı et ve yağdan zengin beslenmek hangi konuda zararlı acaba? Kolesterolu artıt dediler. Yeşil fasulye de kolesterol içerir. Kırmızı etin yerine önerdikleri tavuk eti de kolesterol içerir hem de daha fazla. Kalp damar hastalıklarından şekere Alzheimer'dan saç dökülmesine yol açan molekül kolesterol değil trigliseritlerdir. Ve trigliserit seviyemiz ancak bir yolla artar şeker tüketerek! Alzheimer artık tip 3 diyabet hastalığı olarak anılıyor. En büyük düşmanımız şeker. Tahıllar ve ekmek insanoğlunun doğal besin kaynağı olamaz. Bu tarıma geçildikten sonra geniş kitleleri bu şekilde ucuza doyurabildiğimiz için yaygınlaşmıştır. Herkes fikir belirtmekte, kendine uygun diyeti oluşturmakta özgürdür hiç kimseye bir şey diyemem açıkçası ancak bir tıp öğrencisi olarak bilimsel verilerin bu şekilde olduğunu bildirmek de görevimdir.

  8. #28
    Moderatör Kazakcemil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    22.08.2014
    Mesajlar
    2.243
    Beslenme,sağlıklı yaşama ve yaşlanma konusunda en çok imrendiğim milletler Kore'liler ve Japonlar tabii birçok ürünlerine soktukları domuz mamülleri hariç bir de az uyumaları muhtmelen intiharların üst seviyede olmasının nedeni özellikle Kore bunun yanında sağlıksız Beslenmenin de en büyük müsebbibi Amerika'lılar hem kendilerini hem de bizim gibi 3.dünya ülkelerini zehirliyorlar.
    Konu Kazakcemil tarafından (02.09.2017 Saat 11:33 ) değiştirilmiştir.
    1- Soğan-Sarımsak Suyu+Elma Sirkesi+Z.Yağı Mix
    2- Karanfil Suyu+Karbonatla durulama
    3- Ketokonazol şampuan ( haftada 2 )
    4- Destek Tedaviler: a)Scalp Masaj b)Oral Destek : Çörek otu+Kefir+Doğal Elma Sirkesi+Zerdeçal Karışımı

    13.06.2017 tarihinde güncellendi

  9. #29
    Alıntı Name Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Dht androjen uyuşukluğu konusunu hepiniz görmüş okumuşsunuzdur. Ortaçağ'da şekerin uyuşturucu olarak kullanıldığını biliyor muydunuz? Bu iki şey alakasız mı sizce? Evet tahıl şekerdir ve uyuşturucudur. Şekeri artırır, daha çok yeme isteği doğurur, bağımlılık yapar, sersemletir. Bunların hepsi bilimsel temeli olan konular. Kırmızı et ve yağdan zengin beslenmek hangi konuda zararlı acaba? Kolesterolu artıt dediler. Yeşil fasulye de kolesterol içerir. Kırmızı etin yerine önerdikleri tavuk eti de kolesterol içerir hem de daha fazla. Kalp damar hastalıklarından şekere Alzheimer'dan saç dökülmesine yol açan molekül kolesterol değil trigliseritlerdir. Ve trigliserit seviyemiz ancak bir yolla artar şeker tüketerek! Alzheimer artık tip 3 diyabet hastalığı olarak anılıyor. En büyük düşmanımız şeker. Tahıllar ve ekmek insanoğlunun doğal besin kaynağı olamaz. Bu tarıma geçildikten sonra geniş kitleleri bu şekilde ucuza doyurabildiğimiz için yaygınlaşmıştır. Herkes fikir belirtmekte, kendine uygun diyeti oluşturmakta özgürdür hiç kimseye bir şey diyemem açıkçası ancak bir tıp öğrencisi olarak bilimsel verilerin bu şekilde olduğunu bildirmek de görevimdir.
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/1616815
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/2377587
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/9870031
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/2172668
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/6831463
    http://www.sciencedirect.com/science...22473184902541
    http://www.sciencedirect.com/science...22473189904597
    http://onlinelibrary.wiley.com/doi/1...20397/abstract

    Daha iyi bilgilere,fizyopatolojisine harrison ve cecilden ulaşabilirsiniz. Özellikle harrisonda çok güzel anlatılmış. Ben insülininizi fırlatacak şeker yiyin veya vücut düzeninizi bozacak msg soya lesitini içeren işlenmiş gıda tüketin demiyorum. Ama tahıllar kompleks karbonhidrattır. Meyveler vitamin depolarıdır. Ilaçlı diyeceksiniz. Ilaç atılmayan sebze söyleyebilir misiniz? Fruktoz diyeceksiniz. Fruktozun demir emilimini artırdığını ve sağlıklı bünyede faydalı ve gerekli olduğunu biliyor musunuz. Gluten diyeceksiniz. Yakın zamanda glutenle yapılan bir araştırma da gluten alımıyla herhangi bir hastalık arasında ilişki olmadığıni biliyor musun? Yağlara da düşman değilim. Önemli olan dengeli bir diyet.
    Dediğim gibi benim uyarımın en önemli dayanağı saçma moda diyetlere kusursuz bir şekilde uymam ve daha sağlıksız olmamdan kaynaklanıyor.

  10. #30
    SaçımınDoktoru Üyesi
    Üyelik tarihi
    29.04.2015
    Mesajlar
    452
    Alıntı illegal Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/1616815
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/2377587
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/9870031
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/2172668
    https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/6831463
    http://www.sciencedirect.com/science...22473184902541
    http://www.sciencedirect.com/science...22473189904597
    http://onlinelibrary.wiley.com/doi/1...20397/abstract

    Daha iyi bilgilere,fizyopatolojisine harrison ve cecilden ulaşabilirsiniz. Özellikle harrisonda çok güzel anlatılmış. Ben insülininizi fırlatacak şeker yiyin veya vücut düzeninizi bozacak msg soya lesitini içeren işlenmiş gıda tüketin demiyorum. Ama tahıllar kompleks karbonhidrattır. Meyveler vitamin depolarıdır. Ilaçlı diyeceksiniz. Ilaç atılmayan sebze söyleyebilir misiniz? Fruktoz diyeceksiniz. Fruktozun demir emilimini artırdığını ve sağlıklı bünyede faydalı ve gerekli olduğunu biliyor musunuz. Gluten diyeceksiniz. Yakın zamanda glutenle yapılan bir araştırma da gluten alımıyla herhangi bir hastalık arasında ilişki olmadığıni biliyor musun? Yağlara da düşman değilim. Önemli olan dengeli bir diyet.
    Dediğim gibi benim uyarımın en önemli dayanağı saçma moda diyetlere kusursuz bir şekilde uymam ve daha sağlıksız olmamdan kaynaklanıyor.
    Evet, yapılan diyet ne olursa olsun önemli olan denge. Bende alkali diyet diye giriştim ama üzerinde oynayıp denge kurarak hem zayıfladım hemde genel olarak cildim sert-yağlı-parlak durumdan yumuşak-nemli-mat duruma geldi.

Sayfa 3/5 İlkİlk 12345 SonSon

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •