10 sonuçtan 1 ile 10 arası

Konu: Testesteron konusunda yanılıyor muyuz ?

  1. #1

    Testesteron konusunda yanılıyor muyuz ?

    Kelliğin sebebi düşük testosteron,vucuda ostrojen girdiğinde testo düsüyor,vucud bunu dengelemek için testosteronu daha aktif haline getirmek icin ezim salgiliyor dht oluşuyor.
    Çunkü testosteron dht kadar etkili değil,aslinda tüm olay erkek kalman icin dht salgiliyor. Eğer vucuda fazla östrojen girmese bunlara gerek kalmaz.

    Arkadaşlar başka bir sitede böyle bir yazı
    Gördüm sizce bu tez doğru olabilir mi ?

  2. #2
    Ben de buna inanıyorum, geçmişe göre insanların testesteron seviyeleri azaldı ve doğal olarak kellik oranı da arttı.

    Konunun genlerle de doğrudan bağlantısı olduğunu düşünmüyorum, nedenlerden sadece birisi olduğunu düşünüyorum.
    Çünkü DHT hormonu vücutta tüm kılları beslerken, sadece kafanın üstündeki kılları döküyor. Böyle bir kodlanması da olduğunu düşünmüyorum.
    DHT'nin fazla salgılanması aslında bir dizi olay sonucunda gerçekleşiyor, ve saç dökülmesinin tek adımı da değil.
    DHT engellemesinin saç dökülmesini durdurması da, bir parçayı çektiğimiz için tüm olay dizisinin aksaması olarak görüyorum.
    DHT engellemesi sonucunda o kadar olay aksıyor ki, saç dökülmesinin durması, sadece bir yan etki olarak kalıyor.

    Hala nasıl işlediğini bilmiyorum, kimse de bilmiyor, bir çok teori var fakat kafa derisi üzerinde az baskı, dokunulma, vücudun sağlıksız beslenmesi, hareket etmeme, insülin direncinin bozulması, kötü diyet gibi onlarca sebep sonunda vücutta iltihabın oluşması ve kanın ve oksijenin en az ulaşabildiği [Hem yerçekimi sayesinde ulaşamıyor, hem de kafa derisinde hiç kas yok] kafa derisinde birikmesi sonucunda oluşan iltihabın fibroz oluşturması, vücudun her yerinde oluşan kalsiyum birikmesinin, kireç [kalsifikasyon] oluşturması gibi bir çok etken sonucunda vücut o bölgeye DHT gönderiyor olabilir, DHT'nin aslında iltihap karşıtı bir özelliğini de okumuştum. Aslında faydalı bir hormon, bizim hatamız yüzünden kötü olayları tetikliyor olabilir, fakat hormon o kadar etkili ki, o hormonu yok etmek pek makul görünmüyor.

    Fakat bölgede inflamasyon, kalsifikasyon ve kan dolaşımının azlığı, bir dizi olayı tetikleyip, salgılanan hormonların kafa derisinden kan ve oksijen ile beslenemeyip atılamamasını, orada birikmesini sağlıyor olabilir. Doğal olarak bir süre sonra saç kökleri deri altında uyumaya başlıyorlar, derinin kalınlığı değişiyor. Başka bir sağlıklı bölgede yaşayan saç kıllarını ön kısma ektiğimizde de saçlar deriye sağlıklı oldukları mesajını gönderip ölü kılları dahi harekete geçirebiliyorlar.

    Bu yüzden masaj, dermaroller, beslenme, botox, mixoil uygulanması gibi her tedavinin ana soruna yönelik, yavaş fakat sonuç verebilecek tedaviler olduğunu fin, dut gibi bir çok ilacın da topikal veya genel olarak DHT'yi baskılamaya yönelik olduğunu, kısa vadede mükemmel sonuçlar vereceğini, fakat vücudun adapte olmaya çalışması sonucu, ya sistemin tıkacağını, tıkanmaması durumunda ilacın bırakılması sonucu vücudun ilaca adapte olması yüzünden daha da agresif olacağını düşünüyorum. Sadece bir teori.

  3. #3
    SaçımınDoktoru Üyesi bahtsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.02.2018
    Mesajlar
    296
    Alıntı behance Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Ben de buna inanıyorum, geçmişe göre insanların testesteron seviyeleri azaldı ve doğal olarak kellik oranı da arttı.

    Konunun genlerle de doğrudan bağlantısı olduğunu düşünmüyorum, nedenlerden sadece birisi olduğunu düşünüyorum.
    Çünkü DHT hormonu vücutta tüm kılları beslerken, sadece kafanın üstündeki kılları döküyor. Böyle bir kodlanması da olduğunu düşünmüyorum.
    DHT'nin fazla salgılanması aslında bir dizi olay sonucunda gerçekleşiyor, ve saç dökülmesinin tek adımı da değil.
    DHT engellemesinin saç dökülmesini durdurması da, bir parçayı çektiğimiz için tüm olay dizisinin aksaması olarak görüyorum.
    DHT engellemesi sonucunda o kadar olay aksıyor ki, saç dökülmesinin durması, sadece bir yan etki olarak kalıyor.

    Hala nasıl işlediğini bilmiyorum, kimse de bilmiyor, bir çok teori var fakat kafa derisi üzerinde az baskı, dokunulma, vücudun sağlıksız beslenmesi, hareket etmeme, insülin direncinin bozulması, kötü diyet gibi onlarca sebep sonunda vücutta iltihabın oluşması ve kanın ve oksijenin en az ulaşabildiği [Hem yerçekimi sayesinde ulaşamıyor, hem de kafa derisinde hiç kas yok] kafa derisinde birikmesi sonucunda oluşan iltihabın fibroz oluşturması, vücudun her yerinde oluşan kalsiyum birikmesinin, kireç [kalsifikasyon] oluşturması gibi bir çok etken sonucunda vücut o bölgeye DHT gönderiyor olabilir, DHT'nin aslında iltihap karşıtı bir özelliğini de okumuştum. Aslında faydalı bir hormon, bizim hatamız yüzünden kötü olayları tetikliyor olabilir, fakat hormon o kadar etkili ki, o hormonu yok etmek pek makul görünmüyor.

    Fakat bölgede inflamasyon, kalsifikasyon ve kan dolaşımının azlığı, bir dizi olayı tetikleyip, salgılanan hormonların kafa derisinden kan ve oksijen ile beslenemeyip atılamamasını, orada birikmesini sağlıyor olabilir. Doğal olarak bir süre sonra saç kökleri deri altında uyumaya başlıyorlar, derinin kalınlığı değişiyor. Başka bir sağlıklı bölgede yaşayan saç kıllarını ön kısma ektiğimizde de saçlar deriye sağlıklı oldukları mesajını gönderip ölü kılları dahi harekete geçirebiliyorlar.

    Bu yüzden masaj, dermaroller, beslenme, botox, mixoil uygulanması gibi her tedavinin ana soruna yönelik, yavaş fakat sonuç verebilecek tedaviler olduğunu fin, dut gibi bir çok ilacın da topikal veya genel olarak DHT'yi baskılamaya yönelik olduğunu, kısa vadede mükemmel sonuçlar vereceğini, fakat vücudun adapte olmaya çalışması sonucu, ya sistemin tıkacağını, tıkanmaması durumunda ilacın bırakılması sonucu vücudun ilaca adapte olması yüzünden daha da agresif olacağını düşünüyorum. Sadece bir teori.
    Hocam her gönderide bu tür teorilerden bahsediyorsunuz ve inandığınızı söylüyorsunuz. Madem öyle şöyle birkaç ay deneyin de deneyimlerinizi paylaşın. Nitekim beslenmenin etkisi olmadığına eminim çünkü onu denedim.

  4. #4
    Alıntı bahtsiz Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Hocam her gönderide bu tür teorilerden bahsediyorsunuz ve inandığınızı söylüyorsunuz. Madem öyle şöyle birkaç ay deneyin de deneyimlerinizi paylaşın. Nitekim beslenmenin etkisi olmadığına eminim çünkü onu denedim.

    Bir kaç hafta önce çok iyi de olmasa bir çok açıdan net fotoğraflar çektim, sonuç alabilirsem burada paylaşmayı umuyorum fakat en az 3-6 ay zaman verilmesi gerektiğine inanıyorum. Herkes masaj yapmaya başlamış, fakat 1-2 ay sonra dökülme görüp bırakmışlar, umarım ben de öyle yapmam, dökülmenin artmasına da kendimi hazırladım, artık bir sonraki saç çıkışlarında gelişme bekliyorum.

    Beslenme daha da karmaşık çünkü cevap alınması için çok daha uzun zaman beklenmeli, siz kaç ay, kaç yıl ne denediniz bilmiyorum fakat fayda gördüğünü söyleyene de, görmediğini söyleyene de inanmak çok zor, çok fazla etken içerisinde yaşıyoruz. Fakat kesinlikle beslenmenin etkisi olduğuna eminim fakat etkinin büyüklüğü, süresini tartmak çok zor, obezite ve insülin direncinin farelerde kıl dökülmelerine yol açtığını biliyoruz, insanlarda olmaması, etkisinin olmaması pek mümkün gözükmüyor, ana sebep olmasa da tansiyon, kan basıncı konularıyla saç dökülmesinin ilişkisi olduğuna inanıyorum. Bakalım.

  5. #5
    SaçımınDoktoru Üyesi bahtsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    06.02.2018
    Mesajlar
    296
    iki dönem denedim, bir dönem 1 yıldan fazla diğeri 9 ay sürdü saç konusunda bir fayda göremedim ancak fiziksel olarak büyük fark oldu. Masaj olayını da kami adlı üye herkese yaydı ancak evet bende işe yaradı diyen çıkmadı. Sanırım kami de bir sonuca ulaşamamıştı. Ben de denemiştim

  6. #6
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    22.02.2018
    Mesajlar
    12
    Testesteron yüksekse vücut DHT ihtiyaç duymaz . Kellik testesteron düşüklüğü sonucu çıkmış bir hastalık derdi bir abi ( saç konusunda dünyanın bir numaralı insani desem yeridir)

  7. #7
    SaçımınDoktoru Üyesi
    Üyelik tarihi
    12.08.2014
    Mesajlar
    207
    Alıntı keleşo Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Testesteron yüksekse vücut DHT ihtiyaç duymaz . Kellik testesteron düşüklüğü sonucu çıkmış bir hastalık derdi bir abi ( saç konusunda dünyanın bir numaralı insani desem yeridir)
    Dht her daim ihtiyacımız olan bir hormon olmazsa olmaz ancak dalgalanma çok kötü etkiliyor. Bir testosteron dht oranı var herkesin o değiştiğinde işler değişiyor.
    Advancell ve Setipiprant kullanıyorum bu sayede saçlarımı koruyorum bütçem olduğunda peptid ekliyorum.

  8. #8
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    22.02.2018
    Mesajlar
    12
    Çok düşük seviye de DHT var vücut için yeterli. Beyin cinsel objeler karşılaşınca yeterli testesteron yoksa testesteron nun daha aktif formu olan DHT çevriliyor .O saçı mahvediyor.
    Ayrıca prolaktin yüksekliği ,progesteron düşüklüğüne sebep olur oda testesteronu düşürüyor.
    Peki testesteron çok düşürürsek ne olur bu seferde DHT oluşacak kaynak olmadığı için yine saçlar dökülmez.

  9. #9
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    22.02.2018
    Mesajlar
    12
    Mem diye biri vardı o sitede. D vitamini teorisi çok sacmaydı. Onunla yüz yüze görüştüm çok bilgiliydi. Bana pek inandırıcı gelmesede saç sorunu yaşadığı söylemişti. Oysa dünyanın en sağlıklı saçlarına sahipti gram dökülme yoktu.
    O yüzden samimi bulamadım. Belki de adam doğru söyledi.

    Şuan hiç bir yerde ona ulaşamiyorum. Ekşi sözlük te bile hesabını silmiş ulaşan varsa bana mesaj atsin ,

  10. #10
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    31.03.2021
    Mesajlar
    14
    Bence saçı döken her neyse boşalma anında oluşuyor. Benim o an saç diplerim kaşınmaya başlıyor sonraki bir kaç gün içinde saçlarım hem inceliyor, yumuşuyor hem de dökülme çok fazla artıyor. Ereksiyon anında saç derisinde ne olduğunu çözseler bu sorun tarih olur.

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •